TÜRKİYE OBEZİTE İLE MÜCADELE PLATFORMU KURULUŞ TOPLANTISINDA DR. CAN DEMİR’İN AÇIKLAMALARI

YESİDEF ev sahipliğinde yapılan toplantıda söz alan Dr. Can DEMİR Özel bir Gıda Kontrol Laboratuvarı’nın Genel Müdürü olarak kendini tanıtan sözleriyle konuşmasına başlamış ve çeşitli STK’larda görev aldığını ancak bugünkü konuşmasını Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi YK Başkanı olarak yapacağını belirtmiştir.

Öncelikle sağlıklı gıda platformu başta olmak üzere çeşitli organizasyonların kuruculuğunda görev alan YESİDEF başkanımız Sayın Hüseyin BOZDAĞ ve ekibine teşekkürlerimi sunarak sözlerine başladığını belirtti.

Literatürlerde belirtildiği gibi Obezitenin, yaşam, gelişim ve ilave olarak iş hayatının gerektirdiği kalori ve besin ihtiyacının vücudumuz tarafından yakılabileceği miktardan fazla alınmasının kaçınılmaz sonucu olduğu konusunda bilgi verdi.

Benden önceki konuşmacıların obeziteyi sadece una ve unlu mamullerle sınırlanmasının bir talihsizlik olduğunu belirtti. Ve kendisinin Rize’li olduğunu, bundan 30 yıl önce yöresel ekmek olarak mısır ekmeği tüketildiğini ve Doğu Karadeniz’de yaşayan insanların kilo ve obeziteyi andıran bir yapı içinde olmadıklarını belirtti. Rize’den İstanbul’a emicesinin ziyarete gelen yeğenine “Memlekette ne var ne yok?” diye sorduğunda, yeğen “Emice, bilduğun gibi değil, öyle kıtlik öyle kıtlik oldu ki az daha buğday ekmeği yiyecedük.” fıkrasını anlatarak geleneksel ve yöresel beslenme kültürüne dikkat çekti.

Dr. Can DEMİR’in kendisinin de üye olduğu ve 2004 yılında kurulan, başkanlığını yapan rahmetle andığı gazeteci dostum diye belirttiği Sayın Ümit Sinan TOPÇUOĞLU’nun Fast-food’lara karşı mücadele eden Sefertası Hareketinden bahsetti.

(http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6056696.asp)

(http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=111179)

(http://www.kentyasam.com/bir-dizi-geyik-ve-sefertasi-hareketi-yhbrdty-3.html)

    Dr. Can DEMİR

Dr. Can DEMİR kendisinden evvel konuşmacıların hiç değinmediği bir gerçeği ortaya çıkararak yüzleşmemiz gerektiğini ve bunun da adının Fast-Food tüketiminin özellikle gelişim dönemindeki çocuklarda sınırlandırılmasıyla obezite mücadelesinde en önemlilerden birisi olduğunu belirtti. Buna bağlı olarak kuracağımız platformun Fast-Food sektörünün özellikle Uluslararası sermayeyi rahatsız edeceğini ve buradan gelecek baskıları göğüsleyecek bir duruş göstermemiz gerektiğini belirterek Sayın Hüseyin BOZDAĞ’a hitaben Dr. Can DEMİR “Artık bizlere birer çelik yelek alınması gerekebileceği” esprisiyle dikkat çekti. Bu konuda sözlerine devam eden Dr. Can DEMİR en son katıldığı “Yumurta Zirvesi”nde bir gıda sanayicisinin “Her şeyi biz düşünür yaparız. Siz tüketicilerin yorulmasına ve zaman ayırmasına gerek yok. Çünkü biz ürettiklerimize sanayici olarak sevgi katıyoruz.” söylemine tepki koyduğunu ve bu sanayiciye “ABS, ASR ve bilimum fren sistemlerini monteleyin, aksi takdirde gidişatın hapla beslenir duruma gelinebileceğini” belirttiğini ifade etti. Gıda sanayinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu kabul eden Dr. Can DEMİR ancak yemek yemenin aynı zamanda bir kültür ve dinlenme/sohbet ortamı yarattığını belirterek yine Sefertası Hareketinin “Hızlı yerine hazlı tüketim istiyorum” sloganını, Türkiye Obezite ile Mücadele Platformu’nun da sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.

            Dr. Can DEMİR, Veteriner Hekim olduğunu belirterek hayvan kökenli gıdaların obeziteyle ilişkisi hakkında da özet bilgi olarak, kız çocuklarının basından da takip edildiği şekliyle hormonal yapısının bozulduğunu, çok erken yaşta çocukluktan çıkıp genç kızlığa geçiş yaptığını, erkek çocuklarında cinsiyet kimlik dönüşümüne varacak seviyelere varabilen rahatsızlıkların görüldüğünü ve 10-12 yaş kız/erkek çocuklarında ortalama 25 yaşında bulunan miktarlarda hormon seviyesinin tespit edildiği Sağlık Bakanlığı verilerinde bu bilgilere ulaşılabileceği, çiftlikte başlaması gereken gıda güvenliğinin bilinçsiz antibiyotik ve hormon kullanımı ve arınma süreleri beklenmeden hayvanların mezbaneye kesime gönderilmesi tüketicinin ayrıca antibiyotik almasına ve bağışıklık sisteminin bozulmasına, antibiyotik direncinin kırılmasına ve bu durumun tüketicinin vahim bir noktaya geldiğini belirtti. Bu gidişle eczanelerde antibiyotik yerine hem protein hem de antibiyotik içeren etlerin bulundurulması ve hekimlerin reçeteye 100 g gibi et yazmasının gündeme geleceği espirisi ile konunun önemine dikkat çekti.

            Bu durumun Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetimlerinin yetersizliği, kalıntı ve izleme programlarının çok dar alanda yapılmasının bugün gelinen sonuçları doğurduğunu, ayrıca dolaylı olarak obezite ile ilgili konuları da içeren 230’un üzerinde zoonoz (hayvanlar ile insanların ortak ) hastalıkların da mücadelesinin yapıldığı ve Dünya otoriterlerinin belirlediği gerçek olan ve bu konuları takip eden Veteriner Halk Sağlığı Sistemi’nin maalesef ülkemizde olmadığını, Hayvan Sağlığı Şubesi gibi yetersiz bir organizasyon ile konunun sahipsizliğinin devam ettiğini en kısa sürede gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Veteriner Fakülteleri Eğitiminde birkaç istisna haricinde Veteriner Halk Sağlığı bölümlerinin kurulmasının ve eğitimlerinin verilmesi ile Sağlık Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı koordinesinin Veteriner Halk Sağlığı Teşkilatının kurulması gerektiğinin obezite ile mücadele programında bu konunun sürekli olarak gündemde tutulmasının önemini belirtti.

 

BASINDA;

http://www.gidavitrini.com.tr/gida-guvenligi/fast-food-tuketimi-sinirlandirilmali-h9808.html

http://www.ciftlikdergisi.com.tr/turkiye-obezite-ile-mucadele-platformu-kuruldu-2.html

http://www.gidavitrini.com.tr/stk/gidacilar-obezite-icin-birlestiler-h9800.html