KÂİNATIN SAHİBİ, YARALI MARTIYA DOKTORUNU GÖNDERDİ

martilar_orjinal_cd_cekim (3)(Fotoğraf çekim; C.DEMİR)

        Sürekli gittiğimiz bir yer olan Fenerbahçe’deki bir sosyal tesise, geçtiğimiz Pazar günü İlahiyatçı bir ağabeyimle kahvaltı yapmaya gittik. Kahvaltı bitimine doğru yemediğimiz salamları bir peçeteye koyup her zamanki gibi kedilere vermeye niyetinde sahile doğru yürüdük. Bütün samimiyetimle belirteyim ki her zaman kedi kaynayan o bölge de salamları ikram edecek bir kedi dahi bulamadık.

Sahile doğru yöneldiğimizde salamları martılara verelim istedim. Martılar sosyal tesisin hemen yanındaki askeri alana yaklaşmış duvar dibinde toplanmışlardı. Ben ısrarla o bölgeye gitmek istediğimde yanımdaki ağabeyim askeri bölgeye fazla yaklaşmamı öbür tarafa gidip orada martı mı yok dedi. Ben nedendir bilmem burada topluluk güzelce bekliyor diye askeri bölgeye geçmeyeceğimiz için gidelim dedim. Martılara yaklaştıkça bir martının etrafında toplanmış çok sayıda martı olduğunu gördüm. Fakat o bir tanesi sanırım ayağını bir şey takılmış olsa ki kalkıp kalkıp iniyor, uçamıyordu. Uzaktan bakınca net anlaşılmadığından önce sakız gibi bir yapışkan madde ayağına dolanmış olacağını düşündüm. Fakat yanına vardığımızda 10-12 cm büyüklüğünde sert mikadan yapılmış ve birazda ağırca balık görünümlü bir parçaya bağlı üç kancalı balık oltasının kancaları martının ayak perdelerine battığını gördüm. Balık kancasının ucundaki uzunca misina sahildeki kayalara dolanmış vaziyetteydi. Martıyı yakaladım, yanımdaki ağabeyime tarif ettiğim şekilde tutmasını istedim. Zorlamadan martının ayağından kancaları çıkardım. Parmağında ve ayağında kırık ve başka bir problem olmadığını görünce martıyı bıraktım. Deniz üzerinde ve ufuktaki derinliklere doğru uçarak kayboldu. Sanırım arkadaşlarının yanına gitti.

Yanımdaki ağabeyim mesleği gereği yaşadığımız bu olayı yorumladı ve “Kâinatın sahibi yaralı martıya doktorunu gönderdi” dedi. Bu hafta aynı yere gittiğimizde ortalık kediden geçilmiyordu… Sizlerle paylaşmak istedim.

Vet. Hekim Dr. Can DEMİR