VETERİNER HEKİM BİLİM ŞEHİTLERİNE VEFA

image001

Dr. Can DEMİR (*) 

        Cumhuriyetimizin ilk bilim şehitlerinden ve Asker olarak Veteriner Hekimlik alanında görev yapan, Ahmet, Hüdai ve Kemal Cemil Bey’lerin araştırmaları bugünkü kuşaklara ışık tutacak niteliktedir. Buluşları, ortaya koyduğu eserleri, evrensel boyutlarda “Dünya Bilim Tarihinde” önemli yer tutmaktadır. Günümüzdeki şarbon tedirginliğinden daha etkin ve tehlikeli boyutlarda yaygınlaşan ve o yıllarda önemi çok yüksek olan süvari birliklerindeki atlar ile personelini olumsuz etkileyen ve sivil halkın kullandığı atlarda çok yaygın ve öldürücü olan ruam (malleus) hastalığı üzerine yaptıkları bilimsel araştırmalar esnasında; kendilerine mikrop bulaşması sonucunda, Hüdai Bey 31 MART 1928’de ve Ahmet Bey 2 NİSAN 1928’de İstanbul’da, Kemal Cemil Bey ise 9 AĞUSTOS 1934’de Paris’te ruam hastalığına yakalanmış ve şehit olmuşlardır.

Halk arasında “mankafa” adı verilen ruam (malleus) hastalığı tek tırnaklı hayvanların bulaşıcı ve öldürücü bir hastalığı olduğu gibi, insanlara da geçerek ölümlere yol açmıştır. Atın orduda ve halk tarafından çok kullanıldığı yıllarda bu hastalık büyük zararlara sebep olmuştur.

Bir çok ülkede bilim adamları bu hastalığa çare aramışlar, ancak hastalığın bulaşıcı ve öldürücü niteliği karşısında yoğun, dikkatli ve sabırlı bir çalışmadan kaçınmışlardır.

Bu gerçeği bilerek, Ahmet Bey uzun savaş yıllarında ülkenin çektiği sıkıntıları yakından görmüş, Hüdai Bey Kurtuluş Savaşı’nda birebir bu konuların  önemini yaşamış, Kemal Cemil Bey ise yarım kalan bir başarıyı tamamlamak istemiştir.

Bu inançla başlattıkları çalışmalar sonuç vermiş ve başarıya ulaşılmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında yaptıkları bilimsel çalışmalar klasik dünya literatürüne geçmiştir.       Bilimsel çalışmaların bir döneminin Selimiye Kışlası Hayvan Revirleri’ nin Askeri Veteriner Okul Klinikleri içinde kullanılması nedeniyle halen Selimiye Kışlasında konuşlu TSK (1 nci Ordu Komutanlığı mensubu) bu üç araştırıcının genç yaşlarında ve en verimli çağlarında kaybetmenin acısını unutmadığını gösteren Vet.Hekim Dr. Can DEMİR’e ait proje, 1. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral. Sayın, Ömer KEÇECİGİL tarafından onaylanmıştır. Çoğunluğu Veteriner Hekim ile Veteriner Teknisyenlerin görev yaptığı, 1 No.lu Gıda Kontrol Müfreze Komutanlığı girişinde bulunan atıl durumdaki çeşme boşluğu restore edilmiş ve  “Askeri Veteriner Bilim Şehitleri” adıyla Cumhuriyeti anlatan 23 NİSAN 2000 tarihinde Genel Kurmay Bşk. Org. Sayın, Hilmi ÖZKÖK tarafından kullanıma açılmıştır.

image004.1

    Çeşmenin yapımında Selimiye Kışlasındaki mevcut diğer çeşmelerde olduğu gibi yekpare3’lük Marmara mermeri kullanılmıştır.Alın,Taç ve ana gövde eksiz tek parçadır.Dıştan dışa ölçüleri 350×280 cm’^dir.Üzerindeki yazı ve veteriner logoları (AESCULAP) oyma tekniği ile yapılmış ve altın yaldız  ile boyalıdır. Taca monte edilen Tuğra, kabartma tarzında altın yaldız renginde Selimiye Kışlasını yaptıran III. Selim’in Tuğra’ sıdır.

        Üç bilim şehidimizin biyografilerini incelediğimizde;

 image002

Yüzbaşı Hüdai Bey

Veteriner Hekim Bakteriyolog

İstanbul’   da     1900     yılında     doğan     Hüdai   Bey,   1920 Yılında     Askeri    Veteriner      Okulu’   nu      bitirdi.      Bir     yıl Askeri Veteriner Uygulama    Okulunda     staj     yaptıktan     sonra Kurtuluş    Savaşına     katılmak     için      Anadolu’  ya       geçerek çeşitli   birliklerde görev yapmıştır.    Ankara’ da   Etlik  Askeri   Aşı ve Serum Evi’  nde    açılan kursa    katılmış   ve  kursu   birincilikle bitirmiştir. Yüzbaşı  rütbesiyle Erzurum  Askeri  Bakteriyolojihanesi bakteriyologluğu    görevine   başladı  ve daha   sonra   1926 yılında açılan  ihtisas  sınavını   kazanarak    Askeri   Veteriner   Uygulama  Okulu    Bakteriyoloji     asistanlığına     atandı.     Burada    Binbaşı Ahmet    Bey    ile   ruam    üzerindeki   çalışmalara  katıldı.

Hüdai bey, bir meslektaşına yazdığı 12 Mart 1928 tarihli mektubunda “Acaba Ruama mı yakalandık? Ahmet Hocaya bir şey söyleyemiyorum. Birşeye yanmam, yüzüp de sonuna getirdiğimiz işin kalmasından, bütün emeklerimizin bir hiç olmasından korkuyorum” diyordu.

Bu satırlarda araştırıcıların sonuca ne kadar yaklaştıkları açıkca belirtilmiştir.   Ancak  çalışmalarda alınan bütün önlemler ile  tüm dikkatli uygulamalara  karşın  bulaşmanın   önüne   geçilemeyerek   31   Mart   1928  tarihinde    yaşama   gözlerini  yummuştur.

Binbaşı Ahmet Bey

Veteriner Hekim Bakteriyolog

           1306 (1890)’ da    Konya’ da      doğdu. 1912 yılında Askeri     Veteriner Okulu’ ndan    mezun    oldu ve   Balkan   Savaşına katıldı. 1914 yılında Askeri Veteriner Okulu Bakteriyoloji asistanlığına atandı. I. Dünya Savaşı çıkınca Çanakkale ve II. Kafkas Orduları Grup Komutanlığı Karargah Veteriner Hekimliği ile Şark Cephesinde görev aldı.

5 Şubat 1919 tarihinde Askeri Veteriner Okulu Bakteriyoloji Laboratuvar Şefliğine atandı. Askeri   ve Sivil Veteriner    Okullarının    birleştirilmesiyle oluşturulan Yüksek Veteriner Okulunda   Bakteriyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar muallimliği, aynı zamanda  Askeri Veteriner Uygulama Okulunda ise Bakteriyoloji muallim muavinliği görevine başladı. Kurtuluş Savaşına katılmak üzere Anadolu’ ya geçti. “Konya Askeri Bakteriyoloji Kurumu” nu kurarak bir yıl müdürlüğünü  yaptı, bir yıl sonra Askeri Veteriner Uygulama Okulundaki eski görevine döndü ve yaşamının sonuna dek bu kurumdaki görevini sürdürdü.

Bnb. Ahmet daha okul sıralarında ruam’ la ilgilenmeğe başlamıştı bu yüzden arkadaşları ona “Ruam Ahmed” adını vermişlerdi. Balkan Harbinden dönen ordu hayvanları Selimiye Kışlasına alınmışlardı. O zamanlar Selimiye Kışlasının Hayvan Revirleri Askeri Veteriner Okulunun klinikleri için de kullanılıyordu. Bu Hayvan revirlerindeki ruam olaylarının çokluğu ve ortaya koyduğu acıklı durum Bnb. Ahmet’ in ruam üzerinde  çalışma kararını vermesine en etkili sebeplerden birisini oluşturmuştur. Çalışmaları sırasında ruam mikrobu kendisine de bulaşmış ve 2 Nisan 1928 tarihinde yaşamını yitirmiştir.

 

Yüzbaşı Kemal Cemil Bey

Doktor Veteriner Hekim

        1902  yılında  doğmuştur. Öğrenimini İstanbul’ da sürdürürken Kurtuluş   Savaşı için Anadolu’ ya geçmiş, çeşitli Birliklerde görev yaptıktan sonra  Okuluna dönerek öğrenimini tamamlamıştır.

       Ankara Etlik Aşı ve Serum Evinde stajını yapmış, Ahmet ve Hüdai Beylerin ruam üzerindeki çalışmalarına Ankara’ da başlamış, imkanların yetersizliği nedeniyle Paris’ te çalışmak için izin almış ve 1930 yılında Paris  Pastör Enstitüsüne gitmiştir. Pastör Enstitüsünde Prof. Dr. Legroux ile  üç yıl  çalışmış, ruamla ilgili önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Kendi mektuplarından edinilen bilgilere göre, 933 yılında ruam hastalığına yakalanmıştır. 9 Ağustos  1934 tarihinde Paris’te vefat etmiştir ve orada yapılan bir törenle defnedilmiştir. Yüzbaşı Kemal Cemil Bey’ in naaşı beş yıl sonra Türkiye’ ye nakledilmiştir. “

yaşanan özveri ve başarı bugüne aktarılmış olacaktır.

image003

(*) :vakif_dergi_kapak_image05_01.07.03 2003 yılında, makale olarak yayımlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

NOT : Disket içinde ve Ekte gönderdiğim fotoğraflardan en az iki tanesini metin arasına serpiştiriniz.